25 Aralık 2009 Cuma

Ahıskalılar Ahıskaya

Türk Dünyasında İnsan Hakları

Ataşı İbrahim’e Gülzar eden Perverdigar.İpucu çözüldü –Ahıskalılar Ahıska’ya dönüyor.

Şu Mesut Vatanın
Zümrüt Bağında,
Nağmeler Bülbüller
Ötmez mi dersin.
Cennetten nümüne
Yeşil Dağında
Her zevkin neşesi
Tütmez mi dersin.

Ahıska Ovası
Kur Çay Nehrinde,
Taş eksen aş biter,
Bitmez mi dersin.

Ahıska’da Bayram Sevinci ve ilk Cuma namazı 65 yıl sonra vatana dönen 60 aileyle gerçekleşti.

Bayramın ikinci günü Ahıskalı öğrenciler -32 kişi : ‘’ Biz orada inancımızı yaşatacağız, çok önemli bir vazife. Gururluyuz ve mutluyuz.Çünkü oralarda
dedelerimizden sonra kurban kesme inancı yaşatılmadı.Bunu yaşatacağız’’,
dediler ve bu inancı Anavatanda kurban kesip yaşatmaya ikinci adımı attı-
lar bile.

Ne Mutlu Ahıskalıyım diyene ve Ahıska’ya gidene.Bu ilk adımlar Anavatan Ahıska’ya dönme kapılarının açılmasının başlangıcıdır.Allah’ıma şükürler ol-
sun.65 yılık niyetler kabul oldu.

Diyorlar ki tarih tekerrur eder, bir başka deyişiyle,Su akan yerinden bir daha
akar.Bende diyorumki yaşamın tadı,eziyetten geçer.Biz eziyet çeksekte yarına
umutsuz bakmadık.

Ama ağlamak yok, yarına ümitle bakmak var.Dede baba yurdumuza yeniden
çıkmak var.Unutmayın hak verilmez,alınır! Ama nasıl? Kanlamı? Hayır,kesin-
likle hayır! Bütün medeni milletler gibi bizde, dedelerimizde kimseye zulüm
etmedik. Fakat biz zulüm edenleride susturmayı başardık.Boyun eğmedik.Tarih
bunun en güzel kanıtıdır.

En önemliside dilimizi,dinimizi,kültürümüzü kaybetmedik. Aksine daha da i-
nançla ve şükranla koruduk. Kazançlı çıkan, doğru yolda, hak yolunda olandır!
O da biziz.

ADALET HERKESİN TEMEL HAKKIDIR

22 ülkeden 30 katılımcı ve 400e yakın izleyicinin iştirak ettiği,’’YAKIN
TARİHİMİZDE TÜRK ve MÜSLÜMAN SOYDAŞLARIMIZIN MAARUZ
KALDIĞI İNSAN HAKLARI İHLALLERİ’’ sempozyumu Devlet Bakanı
Sayın Faruk Çelik’in himayesinde Bursa Büyük Şehir Belediyesi ve TİKA
desteğinde, Ahıska Türk Dernekleri Federasyon koordinatörlüğünde, Türk
Dünyasında İnsan Hakları ile ilgili faaliyet gösteren Kurum, Kuruluş ve İnsan
Hakları aktivistlerinin katkılarıyla Bursa Almira Otelde,12–13 Aralık 2009
tarihinde düzenlendi.


Resimde Sempozyum Prezidiumu.
Soldan 4. Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet ÇAY ve başkaları


Resimde sempozyuma katılanlar: Soldan 1. Bursa Yıldırım Belediye Başkanı
Özgen KESKİN, 2. Prof. Dr. Abdulhaluk Mehmet Çay, 3. Bursa Milletvekili Ali KUL
4. Devlet Bakanı Faruk Çelik, 5. Bursa Valisi Şehabettin HARPUT.


Resimde soldan 2.Abdulhaluk Mehmet ÇAY, 3. Azerbaycan Milli Meclisi
Milletvekili, Azerbaycan-Gürcistan Parlamentolar Arası Çalışma Grubunun Başkanı ve Azerbaycan Türkiye Parlamentolar Arası Çalışma Grubunun Üyesi ve Avrupa Konseyi Parlamentor Asamblesinde Azerbaycan Cumhuriyetini temsil eden Kuruluş Üyesi Ganira PAŞAYEVA,4.Uluslararası Ahıska (Meshet)
Türkleri Vatan Cemiyeti 2. Dernek Başkanı Süleyman BARBAKADZE.



Resimde soldan 1. Mevlüt EŞREF- Bursa Ahıska Türkleri Dernek Başkanı 3.
Bahadır METAN ENVEROĞLU Ahıskalılar Temsilcisi ve ortada Azerbay-
can Milli Meclisi Milletvekili Ganira PAŞAYEVA.


Bursa Kafkasya Türkleri Dernek Başkanı Şahin Güzelyurt.
Dernek Genel Sekreteri Selahattin Turan.
Azerbeycan Milli Meclisi Milletvekili Ganire Hanım.


Soldan 1. Muhammet İZZETOĞLU (Ahıskalı) Dünya Ahıska (Meshet) Türkleri Birliği (DATUB) Kurucular Heyeti Üyesi ,İstanbul temsilcisi,İstanbul İHA ve Türkiye Gazetesi E.Muhabiri 3. Konya Ahıska Türkleri Dernek Başkanı İbra-
him GİBRİOĞLU.


Resimde soldan 1. Paşa Alihan Bursa Sürgüne Uğrayan Ahıskalılar Haklarını Koruma Merke-
zi Dernek Başkanı. 2. Bahadır Metan ENVEROĞLU Ahıskalılar Temsilcisi. 4.
Mehmet OĞUZ, İstanbul Ahıska Türkleri Dernekleri Vakfı Başkanı.5. Ahmet
KÖSE,Bursa Ahıska Türkleri Haklarını Koruma Merkezi Dernek Başkan Yar-
dımcısı.6. Muhammet İZZETOĞLU,(Ahıskalı) Dünya Ahıska (Meshet) Türkleri
Birliği (DATUB) Kurucular Heyeti Üyesi İstanbul Temsilcisi, İstanbul İHA ve
Türkiye Gazetesi E. Muhabiri. 7. Mircavat AHISKALI, Uluslar Arası Sanat
Severler Birliği Başkanı, Şair ve Yazar.



Sempozyuma katılanlar arasında resimdeki sağdan ikinci Bahadır Metan Enveroğlu.

Ahıskalıların Dünü Bugünü ve Yarını

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin Kabulünün 61. yılında Konusu ‘’İnsan
Hakları Olan Sempozyum, Devlet Bakanı Faruk Çelik’in Katılımı ile yapılan
Sempozyumda açılış konuşmalarının ardından, Ahıska Türk Dernekleri Federas-
yonu Genel Sekreteri Ertan Topçu’nun konuşmasından sonra, oturum Prof. Dr.
Abdulhaluk Mehmet ÇAY’ın başkanlığında, İHAF İnsan Hakları Avrasya Fed-
erasyonu Genel Başkanı Abdullah BUKSUR,Irak Parlamentosu Türkmen Mil-
letvekili Fevzi Akram TERZİ, Azerbaycan Milli Meclisi Milletvekili Ganira
PAŞAYEVA, CHP Parti Meclisi Üyesi Milli Savunma Komisyon Üyesi ve Ar-
dahan Milletvekili Ensar ÖĞÜT, Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer KARATAY, Azerbaycan Ahıska (Meshet) Türkleri Vatan Cemiyeti Başkanı İbrahim BURHANOV, Afganistan Türkleri ve
Doğu Türkistan Uygur Türkleri temsilcilerinin konuşmaları ve bildiri sunumuyla iki gün devam etti.

Sempozyum açılış konuşmalarında,açılış panelinde ve oturumlarda konuşması ve katılımcıların özetle üzerinde durdukları konular ve öneriler şunlar oldu;

1. 1990 yılından itibaren Türkiye’ye göç etmiş olan Ahıska Türklerinin vatanla-
rına dönüşle ilgili tanınan sürenin 31.12.2009 tarihinde bittiği bu nedenle geriye kalan bu kısa sürede Türkiye-Azerbaycan başta olmak üzere Ahıska Türklerine
her türlü maddi ve manevi yardımının verilmesi;

Ahıska Türklerine TOKİ tarafından bölgede toplu konut yapılması; Gürcistan Devleti’nin yapılan geri dönüş başvuruları ile ilgili olarak kolaylaştırıcı ve etkili Kamu hizmeti vermesi
Avrupa Konseyi ve diğer kuruluşlardan her hangi bir maddi veya başka yardım telebinde bulunmayan ve 14–16 kasım 1944 tarihlerinde tarihi vatanlarından sürgün edilen Ahıska (Meshet) Türklerinin torunlarının vatanlarına süresiz olarak dönme hakkının kabul edilmesi
Türkiye’den Ahıska’ya dönecekler için Hükümetce Valiliklerin gerekli maddi
Katkıyı yapması konusunda yerel yönetim birimlerininde üstesinden gelebileceği uygun yetki,görev ve sorumluluklar verilmesi gerekliği konusunda ciddi konuşuldu.

Soldan Bahadır Metan (Matanov) ENVEROĞLU Ahıskalılar Temsilcisi. 2. Fuat Pipinov
İSKENDER Moskova Uluslar arası Ahıska (Meshet) Türkleri Vatan cemiyeti Danışmanı Dünya Ahıska (Meshet) Türkleri Kurul Başkan Yardımcısı. Taştan Aslan Moskova Uluslar arası Ahıska (Meshet) Türkleri Vatan Cemiyeti Başkanı Dünya Ahıska (Meshet) Türkleri Kurul Başkan Yardımcısı.

Resimde soldan İsmail MOLİDZE (Ahıskalı) Gürcistan Tiflis ve Ahıska şubesi böyle denilen Ahıska (Meshet) Türkleri Vatan Cemiyeti Dernek Başkanı ve ben Bahadır Metan ENVEROĞLU Ahıskalılar Temsilcisi.
******

VATAN HAKKINDA

Gurbetten vatana indim,
Gören beni tanımadı.
Yol üstünde taşa döndüm,
Öten beni tanımadı.

Gördüm bülbül konmuş güle,
Yüz çevirdi bile bile.
Yad mi göründüm bülbüle,
Öten beni tanımadı.

Biliginen bağa çıktım,
Ekdiğim ağacı gördüm.
Kolumu boynuna taktım,
Biten beni tanımadı.

Hasretlikten kucağına,
Kısıldım bir bucağına.
Odun vurdum ocağına,
Tüten beni tanımadı.

Dertli gittim Kabristana,
Secde ettim baş taşına.
Dedim geldim ana ana,
Yatan beni tanımadı.

Bu ayrılık çok uzadı,
Bıçak kemiğe dayandı.
Nalamdan dağlar uyandı,
Vatan beni tanımadı.

İlyas AHISKALI

*****

MUTLU GÜNLERİMİZ VATANDA

Hoşbaht değil gurbetlerde Şah olan,
Hoşbaht olan vatanında olandır.
İnsan demem vatanımdan yılana,
Ras gelmedim hiç gurbette gülene.

Vatansızlık büyük derttir bilene,
Bilmeyene ne de, ne söz, ne anlat.
Ey ilahım halkım seni araylar,
Sen mi yazdın bahtımıza karaylar.
Verme bize altınlardan saraylar,
Vatanımda torba takta dilendir.

Yeter bunca zulüm olmaz ey Allah,
Vatan deyip çektik nala, çektik ah.
Etme bizi gurbetlerde padişah,
Vatanımda torba takta dilendir.

İnanmayın bu dünyanın varına,
Günü günden çeker sizi derine.
Bugün varsın güven yoktur yarına,
Fani dünya boş alandır dolandır.

İlyas AHISKALI

Bahadır Ahıskalı,Bursa,25.12.2009

Bahadır Metan Enveroğlu Kimdir?

Bahadır Metan ENVEROĞLU kimdir?


Tarih yazmak tarih yapmaktan zordur derler. Tarihi bir de bizzat yaşayan insanlardan dinlemek ve anlamaya çalışmak ise apayrı bir olaydır. Günümüzde yakın tarihin olaylarına bizzat şahit olmuş halen yaşamaya devam eden bir çok insan bulunmaktadır.Bu insanlardan birisi de Bahadır Metan Enveroğlu’dur. Bahadır Metan’ın hayatını kısa ve öz bir şekilde sizler ile paylaşmaya çalışacağım.

Bahadır Metan Enveroğlu 15.06.1934 yılında Gürcistan’ın Ahıska Bölgesininde (Aspindza Reyonunda) dünyaya gelmiştir. Annesi Hediye Hanım , babası Enver Metan Bey’dir. Annesi ,babası, kız kardeşi Bilor Hanım ve ailenin en yaşlı üyesi babaanne Mümine Hanım Gürcistan’ın Ahıska Bölgesinde 1944 Sürgününe kadar birlikte huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamışlardır.Ancak mutlu aile tablosu onlar için pek uzun sürmeyecektir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın babası Enver Bey, annesi Hediye Hanım ve ortada Bahadır Metan.

1937 yılında Aspindza’da yaşayan ve Aspindza Eğitim Müdürlü’ğünde çalışan Bahadır Metan’ın babası Enver Bey’in evinin kapısı birgün hükümet görevlileri tarafından çalınır.Kapıyı açan Hediye Hanıma kocası Enver Bey’i sorarlar.Hediye Hanım da Enver Bey’in evde olduğunu,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılacak olan toplantıya hazırlandığını ve kahvaltı yapmak üzere olduklarını söyler, görevlileri kahvaltıya buyur eder. Görevliler eve girmeyeceklerini söylerler. Görevlilerin geldiğini duyan Enver Bey onları hiç bekletmeden kapıya doğru ilerler. Daha sonra görevlilerden biri Enver Bey'in kulağına birşeyler fısıldar.Enver Bey Hanımı Hediye Hanım'a ‘ben birazdan dönerim’ diyerek görevliler ile birlikte gider.Bu ayrılıştan sonra Enver Bey bir daha evine hiç dönemeyecektir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Ahmediye Camisi ve Medresesi şu andaki görünüşü


Ahıska Kalesi içinde 1749’da inşa edilen Ahmediye Camisi ve Medresesi bulunmaktadır. Bir zamanlar Ahmediye Medresesinde birçok İslam Alimi yetişmiştir. Bolşevik Rejiminde hükümet görevlileri tarafından yakalanan bu masum insanlar bu cami ve medreseye doldurulmuştur. Burada toplanan insanlar çeşitli işkencelere maruz kalmışlar,kimileri Sibirya’ya sürgüne gönderilmiş kimileri de şehit edilmişlerdir. Binlerce insan haksız yere Sovyet Rejimini kurbanı olmuştur. Bahadır Metan’ın babası da bu medresede hükümet görevlileri tarafından şehit edilmiştir. Bahadır Metan henüz daha üç yaşındadır ve tüm bu olup bitenlerden habersizdir.



Bahadır Metan'ın Arşivinden
Enver Bey'in Rus Dilinde Yazılmış Beraat Belgesi

Ne acıdır ki Babadır Metan’ın babası Enver Bey’in suçsuzluğu yıllar sonra mahkeme tarafından kanıtlanmış ve suçsuz olduğuna dair beraati verilmiştir. Ancak bu gecikmiş karar şehit edilen Enver Bey’in ve ailesinin acılarını hafifletmeye yetmemiştir.

Tüm bu yaşanan olaylardan sonra üç yaşında öksüz kalan Bahadır Metan ailesi ile birlikte kendi köyleri olan Oşora’ya geri dönmüştür. Annesi Hediye Hanım altı aylık kız kardeşine hamile iken evin tüm sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bahadır Metan 1941 yılında Oşora Mektebinde okumaya başlamıştır . O ve ailesi bundan sonra huzurlu bir hayat sürmeyi umut ediyorlardı ki bu sefer de 1944 sürgün faciası ile karşılaşacaklardı.

1944 de savaş Rusların lehine dönmeye başlamıştı. Kızıl Ordu 1944 yılı Kasım ayının 14 ünü 15 ine bağlayan gece iki yüz civarında Ahıska Köyünü basarak herkesi evlerinden dışarı çıkarmışlardı. ‘Almanlar gelip burayı bombalayacaklar, sizleri daha güvenli yerlere götüreceğiz, savaş bittikten sonra hemen yuvalarınıza döneceksiniz’ diye köylüleri kandırdılar. Herkesi Ağalık Bahçesi diye anılan meydanda topladılar. Uzun bir süre kendilerini götürecek arabaları beklediler. Nihayetinde toplanan insanları Amerikan Studabekir arabalarıyla tren istasyonuna götürürüler.Bu masum Ahıska Türklerini istasyonda bekleyen boş hayvan vagonlarına doldururlar. Böylelikle Ahıska Türklerinin meçhule yolculuğu başlamış oldu.

Yola çıkanların çoğu yaşlı,hasta,savaştan dönen yaralılar, kadın ve çocuklardı. Ruslar her istasyonda yemek ve ekmek vereceklerini söylemişlerdi. Ancak mevsimin kış olması nedeni ile alınan ekmek ve yemekler anında donuyordu. Öyle ki ekmekler balta ile kesilip dağıtılıyordu.

Ruslar her istasyonda mola anında vagonları tek tek dolaşarak hasta ve ölü olup olmadığını soruyorlar, ölenleri alıp götürüyorlar. Aileler bu durumda hasta ve ölüleri çarşaflara sararak gelen askerlere ‘yok’ cevabını veriyorlardı. Trenin ilk durduğu istasyonda gizli bir şekilde kazma ve kürek olmadan ölenleri kendi elleri ile gömüyorlardı.

Yirmi beş otuz gün hastalık,açlık ve sefalet içerisinde devam eden bu meçhul yolculuk (sürgün) sonunda ardında büyük kayıplar bırakarak sona ermiştir. Bahadır Metan tüm bu olayları henüz on bir yaşındayken yaşamış küçük bir çocuktur. Burada ancak bir kısmını sizlere aktarabildiğimiz yaşanan olaylar Bahadır Metan’ın hayatında unutulmaz ve derin izler bırakmıştır.

Gece yarısı Kazakistan’ın Çimkent vilayeti Sayram Rayonu Çernovodski (Karasu) Demir Yolu İstasyonuna gelen trenin vagon kapıları açılmaya başlanmıştır. Askerler gelen emirle herkesi vagondan apar topar aşağıya indirmeye başladılar. Evlerinden bazı ev eşyalarını getirebilenler ve getiremeyenler grup grup toplanmışlardı. İstasyonda kendilerini almaya gelecek olan öküz ve at arabalarını beklemeye başladılar. Mevsim kıştı ve hava oldukça soğuktu. Ertesi sabah beklenen arabalar gelebilmişti. Aileler çeşitli yerlere yerleştirilmek üzere arabalara bindirilirler.

Diğer Ahıskalı Aileler gibi Bahadır Metan ve ailesi de halkı Müslüman olan bir yere yerleştirilmişti. Yaşlılar ezan okuyup namaz kılarak bundan sonra aradıkları huzuru bulmak amacıyla Allah’a dua ettiler. Yerli halk yeni gelen misafirlerine sevgi ve ilgi ile yaklaştı. Bahadır Metan ve Ailesi buraya alışmakta zorluk çekmedi. Böylelikle Bahadır Metan’ın hayatında yeni bir sayfa açılmış oldu.

Burada Hükümet tarafından görevlendirilen Komisyon Bahadır Metan ve ailesini nüfusa kayıt ettiler. Çalışacak durumda olanlar Kolhoz (Kolektif Hocalık ) da çalışacaktır, okul yaşındakiler ise mektebe gidecektir.

Ardından yine Hükümet tarafından görevlendirilen Komisyon kendilerine yiyecek yardımında bulunur ve ekin ekmek için arazi verirler.

Acı günlerinin hatırası elbette hafızalardan kolay kolay silinmeyecektir. Ancak yine de Ahıskalılar vatanları olmadan hayatlarını gurbette şükran duyguları içerisinde devam ettirmeyi öğreneceklerdir.

Bahadır Metan 1944-1954 yılları arasında Kazakistan’da orta okulunu tamamlamıştır. Daha sonra tahsiline devam etmek için ailesi birlikte Özbekistan’a göç etmiştir. Tabi bu göç hiç de kolay olmamıştır. 1956’ya kadar onlara bir kazadan ikinci bir kazaya gitmek yasaktı. Özbekistan’a bu yüzden gizli ve kaçak olarak gitmişlerdir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Ortaokul sonunda Bahadır Metan'ın çekilen bir fotografı


Bahadır Metan 1958 yılında Taşkent Endüstriyel Teknik Lisesinin inşaat fakültesini tamamlayıp Yeniyol, Çinaz, Akkorgan Rayonlarında 1984 yılına kadar inşaat yönetmeni olarak görev yapmıştır.

Bahadır Metan inşaat fakültesinin yanında iki üniversite daha bitirmiştir.

1963-1968 yılları arasında Taşkent Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesini bitirerek,
gece okulundan (Lala Mektebi) Tarih Coğrafya ve Hukuk alanında öğretmenlik yapmıştır.

Tarih Fakültesinde okurken eş zamanlı olarak 1960- 1966 yılları arasında Taşkent Uluslararası İlişkiler Halk Üniversitesi Gece bölümünde Uluslararası İlişkiler eğitimi almıştır.

Daha sonra Sovyetler Birliği çapında Bilim Cemiyeti Taşkent Şubesinde faaliyette bulunmuştur.

Tüm bu parlak eğitim ve iş kariyerinden sonra Bahadır Metan yaşadığı hayat tecrübelerini ve vatan hasreti ile dolu duygularını geniş halk kitlelerine aktarmak amacıyla devlet yönetiminde görev almıştır. 1970 - 1980 yılları arasında Özbekistan'ın Akkorgan Rayonunda Milletvekilliği ve aynı zamanda Belediye Başkan yardımcılığı yapmıştır.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan Milletvekili iken çekilen fotografı, Özbekistan


Bahadır Metan’ın hiç bitmeyen vatan özlemi onun içini kemirip durmaktaydı. En sonunda Gürcistan’ın Ahıska’ya 70 km uzağında bulunan Haşur Rayonuna ailecek göç etmiştir. Burada 13 sene Rusya’nın Roztov Şehri Haşur Şubesi Podşibnik Bilya fabrikasında baş mühendis olarak çalışmaya devam etmiştir.Böylelikle doğduğu, çocukluğunun geçtiği ve akrabalarının yaşadığı toprakları bir kez daha görme şansına sahip olmuştur.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın doğum yeri olan Aspindza Rayonunu ziyareti


1992 yılında Türkiye ile Gümrük sınır kapıları artık açılmıştır. Bahadır Metan birkaç defa Türkiye’ye turist olarak gidip gelmiştir. Türkiye’de akrabalarını arayıp onların çoğu ile buluşup kaynaşmıştır. Nihayetinde 1997 yılında Türkiye’ye ailesi ile birlikte kalıcı olarak gelmiştir.

Şu an ailesi ile birlikte Bursa’da yaşamaktadır. Emekli ve iki çocuk babasıdır. Çocukları Taşkent Devlet Üniversitesi mezunudurlar. İkisi de şu an Bursa’da müzik öğretmeni olarak çalışmaktadır. Bahadır Metan’ın eşi Medeiyet Hanım ise 40 sene Özbekistan’da Özbek Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak orta okulda ders vermiştir. Şu an eşi de emeklidir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın Türkiye'deki akrabaları ile buluşmasında çekilen bir fotograf

Bahadır Metan bu duygular ile hayata, vatanına ve akrabalarına gönülden bağlı bir insan. Bu uğurda çeşitli derneklere üye olmuş, onlara öncülük etmiş, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır. Hayatını kendinden sonra gelecek olanlara ışık olmaya adamıştır, ilerleyen yaşı bu kutsal görevi yerine getirmesine mani olamamıştır halen mücadelesine devam etmektedir.


Bahadır Metan'ın çalışma masasında çekilen bir fotografı

Bahadır Metan yetmiş beş yıllık yaşadığı hüzünlü,sevinçli ve mutlu günlerini inançla, gururla ve şükran ile anıyor.

Bahadır Metan’ın hayatını ve hatıralarını burada anlatmaya ne kelimelerimiz yeter ne de zamanımız. Yetmiş beş yıllık dolu dolu geçen bir hayat dile kolay geliyor.

Bir milletin vatanı için verdiği bu mücadeleyi okudukça ve gördükçe vatanımızın kıymetini daha iyi anlıyoruz. Atalarımız da vatanımız için benzeri mücadeleler vermişlerdir. Bugün bir vatana sahip isek bunun Atalarımızın yapmış olduğu fedakarlıklar neticesinde olduğunu unutmamalıyız . En az atalarımız kadar vatanımıza sahip çıkmalıyız. Yaşanan olaylardan ve tarihten ibret almalıyız.

Özhan GÜRSOY,31.01.2009 BURSA