9 Nisan 2010 Cuma

19 Mart 2010 Cuma

Osmanlı Oşoralıları



Resimde:Yıl 1901. Oşora. Oşora,İdmala,Laşhev,Kamza,Ota,İndusa köylerinden oluşan Oşora
Muhtarlığı.Sağda (ayakta) Muhtar İdmalali İskender Ağa,yanında yardımcısı Oşoralı Müştak Efendi (dedem Hamid Ağa'nın kardeşi)

Oturanlar: sağda yazıcı Tovfik Efendi,yanında Stepan Efendi (polis komiser)

Not: 1826-1829 Rus-Türk Savaşı neticesinde Ahıska Bölgesi elden gitti.(Ahıska elden gitti,yaşamın tadı kaçtı...) Ama Ahıska Bölgesi ne kadar Rusya'nın eline gitse de camilerimizde ezan sesleri susturulamamıştı.Dinimiz,dilimiz,kültürümüz,örf ve adetlerimiz serbest bir şekilde devam etmiştir.(Bu Çarlık zamanında idi.) Yukarıda Oşora'daki 1901. Yılın fotoğrafında ata dedelerimizin bu bölgede Gayri Müslimlerle bir arada barış içinde yaşamışlardır.Bizler de o mübarek ecdatlarımız ata dedelerimiz gibi öyle yaşadık,yaşıyoruz,yaşayacağız...

18 Mart 2010 Perşembe

Bahadır Metan (Matanovlar) Enveroğlu'nun Soy Ağacı

Akıl Unutur
Kural Unutmaz

Nasıl ağlamasın
Rustavlı Şota

Elden gidiyor
İndusa Ota

Şevki Rüstem oğlu

Aşotta olsa

Şota Meshetlidir
Rustavlı Şota



Bahadır Metan (Matanovlar)
Enveroğlu'nun Soy Ağacı

Bizler için kutsal soyağacımız vatanımız Ahıskalılarımın 1944 sürgün sonrası perişan,paramparça dağınık halde dünyanın çeşitli bölgelerinde gözyaşları dolu dolu vatan özlemi ile yaşadıkları ve dağınık oldukları şu soyağacı seceresinde görülmektedir.Bu soyağacı bi dededen Oşoralı Ahmet Hoca (Metanoğlu) dan gelen üç kuşak-göbek ve torunlarımızı kapsıyor.



Not:Yıl 1700-1800 arası Ahıska'da Ahıska Camisi İmamı ve Medrese Muderrisi Ahmet Hoca Metanoğlu (sonradan Matanovlar Ruslar geldikten sonra) 1826-1829 Rus Türk Savaşı nedeniyle Ahıska'yı terk edip Türkiye'ye göç eden Ahıskalılar gibi Ahmet Hoca'da Ahıska'dan Ata yurdu Oşora Köyüne taşınıyor.



Bu dönüş olayını ABdullah (1898-1992) amcam 9-10 yaşlarındaymış,onlarada o zamanlarda Oşoralı Yaşlı Fezail Ağa böyle anlatmış:



''Ben küçük yaşlardaydım.Oşoraya İmam geliyor,imam geliyor diye sevinçle AHıska'dan göç eden2 arabada ailece gelen AHmet Hoca Metanoğullarını sevinçle karşıladık''diye anlatmış yaşlı Oşoralı Fezail Ağa...

12 Mart 2010 Cuma

2.Dünya Savaşı Ahıska Gazileri


Resimde Ahıska Türklerini dünyaya tanıtan gazeteci-yazar Sayın Seyfullah TÜRKSOY ile Dünya Ahıska Türkleri Birliği Başkanı Ziyaddin Bey'in 2.Dünya Savaşı'na katılmış Ahıskalı Gazilerimiz ile buluşması görünmektedir.

Bahadır Metan Millet Vekili

Özbekistan'da Zafer Bayramı 1974(O sırada MilletVekili olan Bahadır Metan arkada soldan ikinci)

Resimde:
1. Taşkent (Özbekistan)Vilayeti Akkorgan Rayonu Partıya Komiteti Birinci Sekreteri SaidMemet
TAİROV (Kırım tatarı),
2. Akkorgan Rayon İcra Komiteti Reisi Hakim Eke ABİDOV (Özbek),
3. Rayon Harbi Komitesi (şapkalı) görevlisi Nikolay V. (Rus),
4.Ahat Saipnazarov Rayon İcra Komi Köy İşleri Başkarması Başkanı (Özbek)
5.Bahadır Metan (Matanov), Akkorgan Sanayi ve İnşaat işleri Belediye Başkan yardımcısı Ahıskalı,
6. Temlalali 2. Dünya Savaşı Gazisi Abdullah Ahmedov Mürseloğlu öğretmen (Ahıskalı).(Hekim Eke'nin sol tarafında)
7.Kim Hvan (Bahadır Metan'ın sağ tarafında) Kolhoz Reisi (Koreli).
İşte böyle iyi mi kötü mü gurbet elde vatan özlemi ile internasyonal millet içinde yaşayarak ve çalışarak ;hüzünlü,sevinçli ve mutlu günlerimizin bir hatırası.
(O günlere de şüküüür,Bu günlerede).
Ahmet Zakir Amcam Dinlenme Tesisinde

Ahmet Zakir Amcam
1964 yılında çekilen bu fotoğrafda
Kislavodski Şehrindeki
dinlenme tesisinde görünüyor

Ahmet Amcam Bakü'de Meslekdaşları ile ......


Yıl 1930 lar
Bakü'de bulunan Ağamalı Okulunda çekilen fotoğraf
Ağamalı okulun ismidir...Ahmet Zakir Matanov (1908 Oşora - 1981 Bakü) Amcam burada
Toprak Mühendisliğini okumuştur.
51 sene Azerbaycan Bakanlığında Toprak Mühendisi olarak çalışmıştır.
Arkada sağda birinci

Abdullah Amcam Üniversitede


Yıl 1930 Resimde Abdullah Amcam
Azerbeycan Devlet Üniversitesi
Matematik Fakültesinde
Yukarıda soldan ikinci

İlahiyat Öğrencisi Abdullah Amcam


Yıl 1912 Azgur Kasabası İlahiyat Öğrencileri
Ortada sarıklı olan İlahiyat Hocası
Başında şapka olan Rus dili Öğretmeni
İkisinin arasında Abdullah Amcam (1898 Oşora - 1992 Baku)

7 Şubat 2010 Pazar

Kafkasya Türkleri Bursa'da Buluştu



8 Ocak 2010 Cuma günü Kafkasya Türkleri Derneği tarafından Milli Bütünlük Gecesi düzenlendi. Ertesi gün ise programa katılan misafirlere dernek yetkilileri tarafından bir Bursa gezisi düzenlendi.
Bu gezi kapsamında misafirler tarihi İnkaya Çınarı'nda birlik ve beraberliğin sembolü olarak bir araya geldiler. Kanal 7 de yayınlanan 7.Gün programı ekibi de bu birlik ve beraberliği kenid programlarına konuk ettiler. Tarihi buluşma kapsamında konuk sanatçılar çeşitli yöresel şarkıları hep birlike söylediler. Aynı zamanda da buluşma hakkındaki görüşlerini de dile getirdiler.
Bu bağlamda Bahadır Metan ENVEROĞLU da Ahıska Türklerini temsilen kısa bir konuşma yaptı....

13 Ocak 2010 Çarşamba

Ahıskalılar Ohio Eyaletinin Dayton şehrine toplanıyor!




Rusya’nın Krasnodar Vilayetinden 5 yıl önce Amerika Birleşik Devletlerine mülteci olarak kabul edilen Ahıska Türkleri, Ohio Eyaletinin, Dayton şehri Ahıska Türkleri kültür merkezi başkanını seçmek üzere toplandı.
Horizon Science Academy – Dayton High School’da büyük kalabalık ile yapılan Dayton şehri Ahıska Türkleri Kültür Merkezi başkanı seçimi, coşkulu ve heyecanlı geçti. Programın açılış konuşmasını yapan Ahıska cemaatinin Aksakallarından Bayram Niyazov “Şehirde artmakta olan Ahıska Türkleri nüfusunun birlik içinde, koordineli biçimde yaşam sürdürmeleri için Kültür merkezinin kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu, bu yüzden halk ile görüşmek ve kültür merkezi başkanını seçmek için toplanıldığını, programa katılanlara teşekkür ettiğini” belirtti. İki yüze yakın kişi ile yapılan programın sunuculuğunu İlham Mamedov yaptı.



Program Ahıska Türklerinin Amerika’ya göçü ile ilgili belgesellerin izlenmesi ile başladı. Vadim Takmenev’in Rus NTV kanalında yayınladığı “Halk Düşmanları” adlı belgesel ile Rüstem Mürseloğlu’nun Türk TRT kanalında yayınlan “Garibim Gurbetlerde” adlı belgesellerden Ahıskalıları Amerika’ya getiren sebepleri vurgulayan kesitler izletildi. Sırası ile Prezidyum komisyonu ve Seçim komisyonu halkın arasından seçildi ve yerlerine oturtturuldu. Başkan adayları sırayla Kültür merkezi ile ilgili projelerini açıkladılar. İlk aday olan Bayram Gaidarov, projelerini açıkladıktan sonra, seçilir ise başkanlığı süresi boyunca hem yaşlıların hem de gençlerin desteğini alarak şehirde Ahıska adını tanıtacağını ve daima halkın yanında olacağını belirtti. İkinci aday olan Kahraman İspahov, Ahıska derneği açılır ise eskiden yaşanan olumsuz olayların ve polemiklerin tekrar yaşanabileceğini vurgu ederek, Ahıska Türklerinin Dayton şehrinde dernek açmalarının şimdilik erken olduğunu ve bu yüzden seçimden adaylığını çektiğini açıkladı. Üçüncü aday olan İslam Şahbandarov, 15 maddelik Kültür merkezi projelerini açıklayarak, ilk hedefinin Dayton belediyesine başvurarak Kültür Merkezi binası temin etmek olacağını belirtti. Sırası ile Folklor, Spor kulüpleri ve öğrenciler için After School programları düzenlemek olacağını açıkladı.

Adaylar projelerini açıkladıktan sonra Demokrasinin vazgeçilmez parçalarından biri olan seçim yapıldı. Salona girişte adı soyadı, yaş ve telefon bilgileri alınan seçmenler, seçim komisyonundan oy pusulularını alarak seçim alanına gidip gizli oy verme hakkını kullandı. Halk oylarını üzerine Türk bayrağı konulan sandığa bıraktı. Seçim bittikten sonra cemaat yerlerine geçti ve Dayton şehri Aksakallar Şurası seçimi yapıldı.

Aksakallar Şurası



Seçim günü Ahıskalılar ayrıca şehrin Aksakallar Şurasını seçti. Dayton şehrinde artmakta olan Ahıskalılar nüfusunun ihtiyaç duyduğu başka bir konu ise Aksakallar şurası idi. Aksakallar Şurası, temeli çok eskiye dayanan Türk soylu milletlerin kültür ve geleneklerinde hayat bulan bir şuradır. Örneğin; küsmüş olan aileleri barıştırmak gibi kültür merkezinin yapmakta belki zorluk çekeceği konularda, halka hizmet etmek üzere yaşı ilerlemiş halk arasında saygın ve sözleri dinlenen Ahıskalılar, Dayton şehri Aksakallar Şurasına seçildi.

Toplan 7 kişinin bulunduğu Aksakallar Şurası seçimi sonucunda; Bayram Niyazov, Server İspahov, Hasan İskendarov, Köşeli Şahmandarov, Seydul Sariyev, Yusuf Mahmudov ve Hamid Çahalidze şuraya seçildi.

Seçim Komisyonu oyları sayarken, programda konuk misafir olarak bulunan Amerika Ahıska Türkleri liderlerinden Tyanşan Muradoğlu’na söz verildi. Tyanşan Bey, Amerika genelinde Ahıska Türkleri Dernekleri ile beraber kurmayı planladıkları, Ahıska Türkleri Federasyonu ile ilgili programa katılan cemaate sunum yaptı ve hazırlamış olduğu Projeler hakkında bilgi verdi. Cemaat ile karşılıklı soru cevap şeklinde sözünü bitirince, Seçim Komisyonu seçim sonuçlarına ulaştı ve Bayram Niyazov sonuçları açıkladı.

Kültür merkezi başkanlığına İslam Şahbandarov seçildi.

Dayton şehri Ahıska Türkleri Kültür Merkezi başkanlığına İslam Şahbandarov seçildi. İslam Bey “Tanınan dönem içinde verilen görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalışacağım. Amerika’ya gelmek isteyen ama gelemeyen akrabalarımız için çalışma başlatacağım.” dedi. Ayrıca İslam Bey yapmayı planladığı halk hizmeti ile şehirde bulunan diğer kültür merkezlerine de örnek olmayı amaçladığını vurguladı. İslam Bey’in vurgu yaptığı konuların bazıları şunlardı; Dayton şehri Belediye başkanı ile görüşmek ve kurulan derneği tanıtmak, bu vesile ile şehirde organize edilen Festivallerde ve Kültürel faaliyetlerde Ahıska Türkleri olarak yer almak ve Ahıska toplumunu tanıtmayı sağlamak. Dayton şehrinde Ahıskalı nüfusun artması ile meydana gelen Mezarlık sıkıntısını gidermek. Dayton şehrine yerleşen Ahıskalı Türklerinin nüfus sayımını yapmak. Dernek bünyesinde Ahıska Spor Kulübü kurmak ve Ulusal boyutlarda yarışabilmesi için desteklemek.

Halk seçimden çok memnun kaldı.



Programa katılan Ahıska Türkleri, programdan çok memnun kaldıklarını, yapılan seçimin sorunsuz ve eğlenceli geçtiğini vurguladılar. Ahıskalılar arasında halka uzun süre hizmet eden Hasan İskendarov “ Yapılan seçimler benim Ahıska cemaat işleri hayatımda gördüğüm en demokratik, düzenli ve edepli seçimdi”. dedi. Ayrıca emeği geçen herkese teşekkür ettiğini belirtti.

Yeni Ahıska Kuruluyor.

Dayton şehrinde artmakta olan Ahıska nüfusu, halk arasında Yeni Ahıska kuruluyor diye yankılar bulmaya başlamış. İslam Bey “ Tahminlerime göre Dayton şehrine Amerika ya kabul edilen Ahıskalıların yüzde 30 na yakını toplanacak. Bu vesile ile şehre gelecek olan ve yaşamakta olan soydaşlarımıza en güzel hizmeti götürebilmenin yolu düzenli ve disiplinli faaliyet yapacak olan dernek kurmaktır” dedi.


Yazar: Ilham Mamedov – Marmara Univ. Radyo TV Sinema mezunu.

ilhamtr@gmail.com , ilhamtr@yahoo.com

646 – 639 – 71 – 04 T - mobile

New Jersey , Garfield

Resim kaynak: haberler.com

Bahadır Metan Enveroğlu Kimdir?

Bahadır Metan ENVEROĞLU kimdir?


Tarih yazmak tarih yapmaktan zordur derler. Tarihi bir de bizzat yaşayan insanlardan dinlemek ve anlamaya çalışmak ise apayrı bir olaydır. Günümüzde yakın tarihin olaylarına bizzat şahit olmuş halen yaşamaya devam eden bir çok insan bulunmaktadır.Bu insanlardan birisi de Bahadır Metan Enveroğlu’dur. Bahadır Metan’ın hayatını kısa ve öz bir şekilde sizler ile paylaşmaya çalışacağım.

Bahadır Metan Enveroğlu 15.06.1934 yılında Gürcistan’ın Ahıska Bölgesininde (Aspindza Reyonunda) dünyaya gelmiştir. Annesi Hediye Hanım , babası Enver Metan Bey’dir. Annesi ,babası, kız kardeşi Bilor Hanım ve ailenin en yaşlı üyesi babaanne Mümine Hanım Gürcistan’ın Ahıska Bölgesinde 1944 Sürgününe kadar birlikte huzurlu ve mutlu bir şekilde yaşamışlardır.Ancak mutlu aile tablosu onlar için pek uzun sürmeyecektir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın babası Enver Bey, annesi Hediye Hanım ve ortada Bahadır Metan.

1937 yılında Aspindza’da yaşayan ve Aspindza Eğitim Müdürlü’ğünde çalışan Bahadır Metan’ın babası Enver Bey’in evinin kapısı birgün hükümet görevlileri tarafından çalınır.Kapıyı açan Hediye Hanıma kocası Enver Bey’i sorarlar.Hediye Hanım da Enver Bey’in evde olduğunu,İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılacak olan toplantıya hazırlandığını ve kahvaltı yapmak üzere olduklarını söyler, görevlileri kahvaltıya buyur eder. Görevliler eve girmeyeceklerini söylerler. Görevlilerin geldiğini duyan Enver Bey onları hiç bekletmeden kapıya doğru ilerler. Daha sonra görevlilerden biri Enver Bey'in kulağına birşeyler fısıldar.Enver Bey Hanımı Hediye Hanım'a ‘ben birazdan dönerim’ diyerek görevliler ile birlikte gider.Bu ayrılıştan sonra Enver Bey bir daha evine hiç dönemeyecektir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Ahmediye Camisi ve Medresesi şu andaki görünüşü


Ahıska Kalesi içinde 1749’da inşa edilen Ahmediye Camisi ve Medresesi bulunmaktadır. Bir zamanlar Ahmediye Medresesinde birçok İslam Alimi yetişmiştir. Bolşevik Rejiminde hükümet görevlileri tarafından yakalanan bu masum insanlar bu cami ve medreseye doldurulmuştur. Burada toplanan insanlar çeşitli işkencelere maruz kalmışlar,kimileri Sibirya’ya sürgüne gönderilmiş kimileri de şehit edilmişlerdir. Binlerce insan haksız yere Sovyet Rejimini kurbanı olmuştur. Bahadır Metan’ın babası da bu medresede hükümet görevlileri tarafından şehit edilmiştir. Bahadır Metan henüz daha üç yaşındadır ve tüm bu olup bitenlerden habersizdir.



Bahadır Metan'ın Arşivinden
Enver Bey'in Rus Dilinde Yazılmış Beraat Belgesi

Ne acıdır ki Babadır Metan’ın babası Enver Bey’in suçsuzluğu yıllar sonra mahkeme tarafından kanıtlanmış ve suçsuz olduğuna dair beraati verilmiştir. Ancak bu gecikmiş karar şehit edilen Enver Bey’in ve ailesinin acılarını hafifletmeye yetmemiştir.

Tüm bu yaşanan olaylardan sonra üç yaşında öksüz kalan Bahadır Metan ailesi ile birlikte kendi köyleri olan Oşora’ya geri dönmüştür. Annesi Hediye Hanım altı aylık kız kardeşine hamile iken evin tüm sorumluluğunu üstlenmiştir.

Bahadır Metan 1941 yılında Oşora Mektebinde okumaya başlamıştır . O ve ailesi bundan sonra huzurlu bir hayat sürmeyi umut ediyorlardı ki bu sefer de 1944 sürgün faciası ile karşılaşacaklardı.

1944 de savaş Rusların lehine dönmeye başlamıştı. Kızıl Ordu 1944 yılı Kasım ayının 14 ünü 15 ine bağlayan gece iki yüz civarında Ahıska Köyünü basarak herkesi evlerinden dışarı çıkarmışlardı. ‘Almanlar gelip burayı bombalayacaklar, sizleri daha güvenli yerlere götüreceğiz, savaş bittikten sonra hemen yuvalarınıza döneceksiniz’ diye köylüleri kandırdılar. Herkesi Ağalık Bahçesi diye anılan meydanda topladılar. Uzun bir süre kendilerini götürecek arabaları beklediler. Nihayetinde toplanan insanları Amerikan Studabekir arabalarıyla tren istasyonuna götürürüler.Bu masum Ahıska Türklerini istasyonda bekleyen boş hayvan vagonlarına doldururlar. Böylelikle Ahıska Türklerinin meçhule yolculuğu başlamış oldu.

Yola çıkanların çoğu yaşlı,hasta,savaştan dönen yaralılar, kadın ve çocuklardı. Ruslar her istasyonda yemek ve ekmek vereceklerini söylemişlerdi. Ancak mevsimin kış olması nedeni ile alınan ekmek ve yemekler anında donuyordu. Öyle ki ekmekler balta ile kesilip dağıtılıyordu.

Ruslar her istasyonda mola anında vagonları tek tek dolaşarak hasta ve ölü olup olmadığını soruyorlar, ölenleri alıp götürüyorlar. Aileler bu durumda hasta ve ölüleri çarşaflara sararak gelen askerlere ‘yok’ cevabını veriyorlardı. Trenin ilk durduğu istasyonda gizli bir şekilde kazma ve kürek olmadan ölenleri kendi elleri ile gömüyorlardı.

Yirmi beş otuz gün hastalık,açlık ve sefalet içerisinde devam eden bu meçhul yolculuk (sürgün) sonunda ardında büyük kayıplar bırakarak sona ermiştir. Bahadır Metan tüm bu olayları henüz on bir yaşındayken yaşamış küçük bir çocuktur. Burada ancak bir kısmını sizlere aktarabildiğimiz yaşanan olaylar Bahadır Metan’ın hayatında unutulmaz ve derin izler bırakmıştır.

Gece yarısı Kazakistan’ın Çimkent vilayeti Sayram Rayonu Çernovodski (Karasu) Demir Yolu İstasyonuna gelen trenin vagon kapıları açılmaya başlanmıştır. Askerler gelen emirle herkesi vagondan apar topar aşağıya indirmeye başladılar. Evlerinden bazı ev eşyalarını getirebilenler ve getiremeyenler grup grup toplanmışlardı. İstasyonda kendilerini almaya gelecek olan öküz ve at arabalarını beklemeye başladılar. Mevsim kıştı ve hava oldukça soğuktu. Ertesi sabah beklenen arabalar gelebilmişti. Aileler çeşitli yerlere yerleştirilmek üzere arabalara bindirilirler.

Diğer Ahıskalı Aileler gibi Bahadır Metan ve ailesi de halkı Müslüman olan bir yere yerleştirilmişti. Yaşlılar ezan okuyup namaz kılarak bundan sonra aradıkları huzuru bulmak amacıyla Allah’a dua ettiler. Yerli halk yeni gelen misafirlerine sevgi ve ilgi ile yaklaştı. Bahadır Metan ve Ailesi buraya alışmakta zorluk çekmedi. Böylelikle Bahadır Metan’ın hayatında yeni bir sayfa açılmış oldu.

Burada Hükümet tarafından görevlendirilen Komisyon Bahadır Metan ve ailesini nüfusa kayıt ettiler. Çalışacak durumda olanlar Kolhoz (Kolektif Hocalık ) da çalışacaktır, okul yaşındakiler ise mektebe gidecektir.

Ardından yine Hükümet tarafından görevlendirilen Komisyon kendilerine yiyecek yardımında bulunur ve ekin ekmek için arazi verirler.

Acı günlerinin hatırası elbette hafızalardan kolay kolay silinmeyecektir. Ancak yine de Ahıskalılar vatanları olmadan hayatlarını gurbette şükran duyguları içerisinde devam ettirmeyi öğreneceklerdir.

Bahadır Metan 1944-1954 yılları arasında Kazakistan’da orta okulunu tamamlamıştır. Daha sonra tahsiline devam etmek için ailesi birlikte Özbekistan’a göç etmiştir. Tabi bu göç hiç de kolay olmamıştır. 1956’ya kadar onlara bir kazadan ikinci bir kazaya gitmek yasaktı. Özbekistan’a bu yüzden gizli ve kaçak olarak gitmişlerdir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Ortaokul sonunda Bahadır Metan'ın çekilen bir fotografı


Bahadır Metan 1958 yılında Taşkent Endüstriyel Teknik Lisesinin inşaat fakültesini tamamlayıp Yeniyol, Çinaz, Akkorgan Rayonlarında 1984 yılına kadar inşaat yönetmeni olarak görev yapmıştır.

Bahadır Metan inşaat fakültesinin yanında iki üniversite daha bitirmiştir.

1963-1968 yılları arasında Taşkent Devlet Üniversitesi Tarih Fakültesini bitirerek,
gece okulundan (Lala Mektebi) Tarih Coğrafya ve Hukuk alanında öğretmenlik yapmıştır.

Tarih Fakültesinde okurken eş zamanlı olarak 1960- 1966 yılları arasında Taşkent Uluslararası İlişkiler Halk Üniversitesi Gece bölümünde Uluslararası İlişkiler eğitimi almıştır.

Daha sonra Sovyetler Birliği çapında Bilim Cemiyeti Taşkent Şubesinde faaliyette bulunmuştur.

Tüm bu parlak eğitim ve iş kariyerinden sonra Bahadır Metan yaşadığı hayat tecrübelerini ve vatan hasreti ile dolu duygularını geniş halk kitlelerine aktarmak amacıyla devlet yönetiminde görev almıştır. 1970 - 1980 yılları arasında Özbekistan'ın Akkorgan Rayonunda Milletvekilliği ve aynı zamanda Belediye Başkan yardımcılığı yapmıştır.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan Milletvekili iken çekilen fotografı, Özbekistan


Bahadır Metan’ın hiç bitmeyen vatan özlemi onun içini kemirip durmaktaydı. En sonunda Gürcistan’ın Ahıska’ya 70 km uzağında bulunan Haşur Rayonuna ailecek göç etmiştir. Burada 13 sene Rusya’nın Roztov Şehri Haşur Şubesi Podşibnik Bilya fabrikasında baş mühendis olarak çalışmaya devam etmiştir.Böylelikle doğduğu, çocukluğunun geçtiği ve akrabalarının yaşadığı toprakları bir kez daha görme şansına sahip olmuştur.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın doğum yeri olan Aspindza Rayonunu ziyareti


1992 yılında Türkiye ile Gümrük sınır kapıları artık açılmıştır. Bahadır Metan birkaç defa Türkiye’ye turist olarak gidip gelmiştir. Türkiye’de akrabalarını arayıp onların çoğu ile buluşup kaynaşmıştır. Nihayetinde 1997 yılında Türkiye’ye ailesi ile birlikte kalıcı olarak gelmiştir.

Şu an ailesi ile birlikte Bursa’da yaşamaktadır. Emekli ve iki çocuk babasıdır. Çocukları Taşkent Devlet Üniversitesi mezunudurlar. İkisi de şu an Bursa’da müzik öğretmeni olarak çalışmaktadır. Bahadır Metan’ın eşi Medeiyet Hanım ise 40 sene Özbekistan’da Özbek Dili ve Edebiyatı Öğretmeni olarak orta okulda ders vermiştir. Şu an eşi de emeklidir.


Bahadır Metan'ın Arşivinden
Bahadır Metan'ın Türkiye'deki akrabaları ile buluşmasında çekilen bir fotograf

Bahadır Metan bu duygular ile hayata, vatanına ve akrabalarına gönülden bağlı bir insan. Bu uğurda çeşitli derneklere üye olmuş, onlara öncülük etmiş, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar yazmıştır. Hayatını kendinden sonra gelecek olanlara ışık olmaya adamıştır, ilerleyen yaşı bu kutsal görevi yerine getirmesine mani olamamıştır halen mücadelesine devam etmektedir.


Bahadır Metan'ın çalışma masasında çekilen bir fotografı

Bahadır Metan yetmiş beş yıllık yaşadığı hüzünlü,sevinçli ve mutlu günlerini inançla, gururla ve şükran ile anıyor.

Bahadır Metan’ın hayatını ve hatıralarını burada anlatmaya ne kelimelerimiz yeter ne de zamanımız. Yetmiş beş yıllık dolu dolu geçen bir hayat dile kolay geliyor.

Bir milletin vatanı için verdiği bu mücadeleyi okudukça ve gördükçe vatanımızın kıymetini daha iyi anlıyoruz. Atalarımız da vatanımız için benzeri mücadeleler vermişlerdir. Bugün bir vatana sahip isek bunun Atalarımızın yapmış olduğu fedakarlıklar neticesinde olduğunu unutmamalıyız . En az atalarımız kadar vatanımıza sahip çıkmalıyız. Yaşanan olaylardan ve tarihten ibret almalıyız.

Özhan GÜRSOY,31.01.2009 BURSA